Kaç günlük dünyanın bilmem kaçıncı gününde...
Tehlikeli ayrıcalıkların tepe tepe istiflendiği masal diyarında,
Yine buluştuk kıymetli ıhlamurun gövdesiyle.
Gökyüzü ağlarken
"Kalbimin kanatları paramparça" diye...
Cips olmuş dökülmüş tezgaha ıhlamur...
Niyetin neydi? Nerede kalmıştık?
Geçtiğin tezgâhların hürmetine, dene.
Yeni kayıt ekle bireysel tarihine,
Hala kan pompalar kalbin hayat damarlarına!
Tüm sızılar nafile.
Sen burada kanatlarının derdine düşmüşken birileri hayata tutunma derdinde.
Aynadan bakıp ulaşabilir misin talihine?
Ustanın eserine bakıp dönebilir misin heba ettiğin tarihine?
Bulutların arasından sızan hangi cümle...
Merhem olabilir 4 numaranın kaderine?
Merhamet hala gönlün zekâsı mı?
Öte diyar dışında bu acının sonu var mı?
Tanıdık tüm dokuların, kokuların, formların üzerine...
Ulaşacak başka makam var mı?
Yettiler, arttılar, tamamlandılar.
Renklere bakıp kontrol ediyorum;
"hala hayatta mıyım" diye!
İnadına doğmadı mı güneş,
Bedeni kırılmış, ruhu yaralanmış şehirlerde bile.
Comments
Post a Comment